11 Şubat 2010 Perşembe

Şubat ateşi


2.5 aylık bir aradan sonra Avrupa Kupaları'nda mücadele bir dahaki hafta tekrar başlayacak. UEFA Şampiyonlar Ligi maç programını ikiye bölüp 4 haftaya yayınca her hafta Star TV izin verirse maç izleyeceğiz. Hem de Star'ın güzel maç seçememe mallığı da bir nebze ortadan kalkacak.

Eşleşmelere baktıkça yine ikinci tur klasiği olarak iki tane İtalyan-İngiliz eşleşmesi görüyoruz. Yıllardır bırakın maç kazanmayı, İngilizlere karşı doğru dürüst gol bile atamayan İtalyanlar yine tokatlanacak mı?

Evet yine tokatlanacak. Bu sene özellikle Inter bir aşama kaydetti ve son sekize kalmayı hak eder bir futbol oynuyor. Milito, Pandev, Eto'o ve Sneijder transferleriyle en önemli sorunları olan çabukluk ve İngilizler'in temposuna ayak uyduramama sorununu hallettiler. Eskiden o kadar yavaşlardı ki, İngilizlerin yanında veteran takımı gibi kalıyorlardı. 2008'de Liverpool'a, 2009'da Manchester United'a karşı 4 maçta hiç gol atamayıp 5 gol yiyerek elendiler. Chelsea'ye karşı bu sefer daha iyi bir sınav verecekler fakat bence yine yetmeyecek. Chelsea'nin duran top zaafını değerlendirip erken gollerle öne geçerlerse durum değişebilir. Arsenal ve Manchester United'a karşı daha şanslı olurlardı. Chelsea'yi Barcelona'yı durdurabilecek tek takım olarak görüyorum.

Milan ise Inter maçında görüldüğü üzere bu seviyedeki takımlarla baş edebilecek güce sahip değil. Manchester'a karşı maçların güzelliği David Beckham'in ilk kez eski takımına karşı oynamasından başka bir şey olmayacaktır.

Bu maçların dışında diğer eşleşmelerde şanslı tarafın hangisi olacağı konusunda herkes hemfikirdir. Arsenal Porto'ya, Bayern Fiorentina'ya, Real Lyon'a, Barcelona Stuttgart'a, Bordeaux Olimpiakos'a, Sevilla da CSKA'ya karşı şanslı. Gerçi büyük ligler haricindeki takımları ne kadar takip ediyoruz da yorumlarım sağlıklı olsun.

Sürprizi ben Porto'dan bekliyorum yine de. Wenger bir daha morarsın. Hulk Gallas ile Vermaelen'i kafa kafaya tokuştursun. Wenger de çıkıp futbolu çirkinleştirdiler desin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder