21 Mart 2010 Pazar

Kötü bir teknik direktör


Rijkaard'a notumu verdiğimi ve performansında bir değişiklik beklemediğimi Atletico maçı sonrası yazmıştım. Sene başında Avrupa Kupaları'nda karşılaşılan dandik takımlara her maç 4-5 tane atılınca herkes bir gaza geldi ve Barcelona gibi futbol oynayacağız sanıldı. Rijkaard'ın her yaptığı hareket yüceltildi. Daha önce çok teknik direktör gönderildiği için ona sonsuz bir kredi sağlanması ve 1-2 yıl sabredilmesi gerektiği söylendi.

Şimdi bu akşamki maça bakıyorum. Oyunu okuyamıyor tarzı klişe bir yorum yapmak istemiyorum. Takım 1-0 mağlup, bir takviye yapılıp binanın güçlendirilmesi lazım diyelim. Rijkaard'ın binanın ana kolonlarından birini yerinden kaldırıyor ve Elano'yu çıkarıp o pozisyona ilk yarıda kanatta tüm Trabzon defansını canından Giovani Dos Santos'u koyuyor, inanılmaz. Yani Şenol Güneş'e sorsan böyle bir değişiklik isterdi. Acaba Bardelona mağlupken hiç Xavi'yi çıkarıp Larsson'ı koymuş mudur yerine?

Sonra bakıyoruz Atletico Madrid maçının kahramanı Caner yaptığı hareketten dolayı hiçbir ceza çekmemiş, hatta her duran topa o koşup topu yerden iki metre bile havaya kaldıramıyor. Sol ayaklı olmaktan başka özelliği olmayan bu arkadaştan Rijkaard o kadar memnun ki hiçbir ikazda bulunmuyor.

Daha 1. dakika ayağına su atılınca yere yatıp bugün hiç oynama niyetiolmadığını gösteren Keita 90 dakika sahada kaldı. Geçen hafta süper oynadığı için yan gelip yatma kredisi kazanmıştı her halde.

Emre Güngör ise neden Türk stoperlere hiç yer verilmemesi gerektiğini bir kez daha gösterdi bugün. Galatasaray yönetimi öyle bir akıl tutulması yaşamıştı ki sezon başında hiç yabancı stoperi olmadan sezona başlandı. 20 sene önce Ulvi-Gökhan ikilisiyle oynayan Beşiktaş'tan sonra ne zaman Türk stoper ikilisi olan biri şampiyon olmuştu ki? 2002 Galatasaray oldu ama orada Türk futbol tarihinin benim gördüğüm en iyi defans oyuncusu olan Bülent Korkmaz vardı takımın temel taşı.

Rijkaard kötü bir teknik direktör ve alınan sonuçlar ortada. Galatasaray geçen sene Bordeaux'yu burada üstün bir oyun oynadıktan sonra eledi. O Bordeaux bugün nerede hepimiz biliyoruz. Belki Şampiyonlar Ligi yarı finali oynayacaklar. Yan yana getirelim kadroları, Galatasaray'ın çok eksiği mi var onlardan?

Adnan Polat şanslı ki Fenerbahçe maçı kongreden sonra olacak. O maçta alınacak ters bir skor kongreyi etkilerdi. Bir maç mı belirlemeli bir kongrenin sonucunu peki? Bazen bir maçta olup bitenler nasıl büyük planlama hataları yapıldığını gösterir. Ve bugüne kadar ne kadar Adnan Polat'ı desteklesem de ileride de yine böyle fahiş hataların yapılıp harcanan emeklerin, yapılan doğru hamlelerin heba olabileceğini öngörüyorum. Belki de Adnan Polat'ın kaybetmesi Galatasaray için çok hayırlı olur. Çünkü Rijkaard kötü bir teknik direktör ve ona bağlanan umutlar Galatasaray'ı bulunduğu yerde saymasına neden olacak.

1 yorum: